Uzmanlara göre uyku birkaç devreden oluşmaktadır. Uykusu gelen insan yatağına
yatar ve gözlerini kapatır. Kısa süre sonra göz kapakları belli belirsiz
titremeye başlar. İnsan o sırada uykuya dalmıştır ve rüya görmektedir. Bazen
doktorlar, hastalarına belirli ilaçlar verirler. Bu ilaçlar uykuyu
derinleştirebilir ve rüyaları da etkileyebilir. Bu durumda rüya da
görülmeyebilir. Ancak ilaç almadan uyuyan bir insan mutlaka rüya görür. Rüyalar
renkli ya da siyah beyaz olabilir. İnsanların çoğu, siyah beyaz rüya
gördüklerini söylemektedirler. Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere
göre daha renkli rüyalar görmektedirler.
Rüyalar, genel olarak üçe
ayrılmaktadırlar. Kafası yorgun, devamlı bir konuyla ilgilenen kimse uyuduğunda
rüyasında karmakarışık şeyler görebilir. Veya bu insan ilgilendiği, önem verdiği
konuyu da görebilir.
Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örneğin, televizyonda
veya başka bir yerde heyecanlı bir sinema izleyen kişi rüyasında aynı şeyleri
görebilir. Bu durum sadece etkisinde kalmaktır. Yani gerçek rüya
değildir.
İkinci tür kabus veya karabasan denilen rüyadır. Bunlar
genellikle iyi başlar. Uyuyan kimse hoş bir olay vb. ile ilgilendiğini görür ve
sonra bu rüya birden korkutucu bir hal almaya başlar. Güzel görüntü değişerek
insana dehşet verir. Kabusların açıklamasını sinir doktorları ve psikanalistler
yapmaktadırlar. Yani bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Kabusları, rüyada bir kez
görülen korkutucu sahnelerle karıştırmamak lazımdır. Karabasan gören insan
korkar. Bir ara rüyada olduğunu hissederek uyanmak ister. Bunu başaramaz. Ama
uyandığını sanır ve bu sırada kabus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez
kabus görebilir. Fakat sık sık karabasan görenlerin bazı olaylar, rahatsızlık
vb. yüzünden sinirleri sarsılmış olabilir. Bu kimselerin doktorlarıyla
konuşmaları faydalı olabilir.
Üçüncü tür rüya olduğu gibi çıkandır. Böyle
rüyalar çok değerlidir. Genellikle sezgisi güçlü
olanlar, medyumlar hemen çıkan rüyalar
görürler. Örneğin insan rüyasında yıllardır rastlamadığı ahbabını görebilir.
Onunla konuşabilir. Bu rüyadan kısa bir süre sonra o ahbabı karşısına çıkabilir.
Buna “Gerçek Rüya” adı verilir. Böyle rüyalar görenler, dikkatli
davranmalıdırlar. Gördükleri şeyleri iyi değerlendirmelidirler.
Dördüncü
tür, en sık rastlanılanıdır. Yani uyuyan kimse rüyasında türlü şey görür. Sabah
uyandığında da bunlardan bazılarını anımsar. İşte bunlar yorumlanabilir. Rüya
tabiri denilen şey, dördüncü tür için gereklidir daha çok. Sabah uyanıldığında
akılda kalan ve hatta insanı epey da etkilemiş olan rüyaları yorumlamalıdır.
Yorum yaparken karamsar olmamalıdır. Her zaman iyiye yorum yapılmalıdır. Bazı
rüyalar iyi sayılmazlar. Buna da üzülmemek gerekir. Çünkü rüya, insanın
kendisini koruması için gereken bir uyarıda olabilir.
Beşinci tür rüya
ise rüya içinde görülen rüyadır. Genellikle insan rüyasında gördüğü rüyayı da
yorumlar. Bu tür rüyalara da çok dikkat etmek gerekir. Çünkü böyle rüyalarda
yapılan yorumun gerçekleşme oranı çok yüksektir.
Altıncı tür rüyaların en
ilginç sayılanıdır. Bu tekrarlanan rüyadır. İnsan, aynı rüyayı sık sık görür.
Örneğin rüyasında daima aynı eve girdiğini, aynı sokakta durduğunu,vb.
görebilir. Oysa kendisi ne o evi, nede sokağı bilmektedir. Fakat rüyada o ev,
sokak, vb hiçte yabancı değildir. Veya insan devamlı olarak aynı olayı
yaşayabilir. Bazı kimseler Hint Felsefesine ve Karma’ya inanmaktadırlar. Karma,
insan bedeninin bir çok kez bedenlenmesidir. Yani insan öldükten sonra kısa süre
sonra başka bedenle yine dünyaya gelmektedir. Karma’ya inananlar, bu tür
rüyaların insanın eski yaşamıyla ilgili olduğunu ileri sürmektedirler. İnsan
devamlı görmüş olduğu evde oturmuş olabilir. Oysa rüya yorumu yapanlar bunu
kabul etmemektedirler. Böyle yinelenen rüyadaki şeylere dikkat etmek gerekir. Bu
sayede insan bir süre sonra neyle karşılaşacağını anlayabilir.